Ejderhamızrağı Destanı

Fantastik öyküler herkese hitap etmiyor. Ancak bence her kitapsever önyargısı varsa bunu kırmalı ve bu zevkten mahrum kalmamalı. Ejderha Mızrağı'la tanısmamın üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş. Zaman ne kadar da hızlı akmış. Yazarken tuhaf hissediyor insan. Hazırlık dönemim soğuk kış aylarını yaşıyordum ve bol karlı bir yıldı. Üniversiteye yeni başlamıştım ve evden uzakta sınıf ortamımdan vs pek de mutlu değildim. Kitaplar bir nebze kaçabildiğim farkı bir dünyadı ve yaşayamadığım maceralar için bir kapı sunuyordu. Sınıfa götürüp ders aralarında okuyacak kadar büyük bir merakla takip ediyordum. Bu uzun soluklu macera benim için her ne kadar istediğim ölçüde diğer serilere el atamasam da fantastik edebiyat dünyasına giriş biletim oldu. 
 

Güz Alacakaranlığı Ejderhaları: 


 
Kurgusal Krynn dünyasında büyünün kol gezdiği insan, elf, cüce, kender, goblin Ejderan, Ejderha ve daha birçok fantastik canlı türlerinin yaşadığı büyülü bir evren olarak karşımıza çıkar. Sıradan insanlar hırsları ve azimleriyle elfler zeki, narin, güzel ve büyüleyici fiziksel özellikleriyle, cüceler dağların efendisi ve madenlere hükmeden sanatsal hünerleriyle, kenderler, cüce akrabalarının yapısına sahip gezgin ve ödünç almaya meraklı meraklı yapılarıyla renki macerada yer alan iki ayaklılardır. Şahsen bu türlerde en az sevdiğim baş karakterlerden biri de dahil olmak üzere Kenderler. Hikayemiz beş yıl sonra sözleştikleri gibi Solace Kasabasındaki Son yuva hanında bir yarı elf, bir cüce, bir kender ve üç insanın biraraya gelişi ile başlar. Filizlenen pek çoğu heretik inanışların şehirden kasabaya yayılmaktadır. Kasabada hiçbirşey eskisi gibi değildir. İlk önce Yarıelf Tanis, kender Tasheloff ve Cüce Flint karşılaşırlar. Hanın içinde çoktan gelip masaya yerleşmiş görünen iki insan Caramon ve fark ettiklerinde şaşkına uğrayıp irkilmelerine neden olan yeni görünüşüyle ikizi Raistlin'i ve ünvanını ve mirasını aramak için yola düşen Solamniya'lı Strum'ü görürler. Genç adam Bozkırlı iki yabancıya eşlik ederek mekana diğerlerine katılır. Ancak gece bitmeden iki yabancı ve beraberlerinde getirdikleri mavi kristal asa onları yepyeni bir maceraya sürüklenirler.
 
Kısa süre önce asaya sahip olan Altınay Que-Shu kabilesinin reis kızı ve halkının prensesidir. Nehiryeli kadının hem koruması hem de gönlünü verdiği insandır. Öncelikli amaçları liman yönünde eski tapınak rahiplerine danışmaktır. Grubun birbirine güvenmesi kolay olmaz. Yol tuzakları beraberinde getirir. Birileri ısrarla asayı istemektedir. Kaçış noktaları tıkanınca büyülü ve uğursuz adledilen Kararık Orman'a girmek zorunda kalırlar. Çatışma sırasında yaralanan Sturn başka kimsenin görmediği bir geyiğin onlara yol gösterdiğini idda eder ve onu izler. Her zaman liderliğin getirdiği zor kararların ağırlığını taşıyan Tanis'de o şartlarda bu seçeneğin en zararsızı olduğu kanısındadır. Grubun yürüyüşü başlangıçta sakin geçer. Hatta Tas'ın haritalarınıdakinin aksine herkes mekanın Kararık Orman olmadığı düşüncesine kapılır. Ta ki kalabalık bir hayalet gurubuyla burun buruna geldikleri ürkütücü ana kadat... Raistlin büyüsü aracılığıyla hayaleti konuşturur. Bir sonraki durak Orman Efendisi Unicorn'un topraklarıdır. Soylu yaratık iki gün içinde kendilerini büyük bir ödülün beklediği harabe şehir Xak Tsaroth'a gitmelerini salık verir. Ne yazık ki yol umdukları gibi ilerlemez. Altınay ve Nehiryeli kabilelerinin kaynağı belirsiz bir alev topu ile yutulduğunu görürler. Kayıplarının yasını tutmalaı için zaman yoktur. Her halukarda devam etmek zorundadırlar. Nehiryeli hafızasındaki boşluklara rağmen o anda geçtikleri yollardan daha önce orada bulunduğunu anımsar. Bataklıkları henüz aşmışlardır ki ilk kez kasabada denk geldikleri ve büyü de kullanabilen ejderanlar tarafında tutsak edilirler. Flint ve Tas ise önden gittikleri için yakalanmazlar. İkili izleri takip ederek düşman kampına ulaşır. Ejderanlar tarfından zehirli okla yaralanan ve ölümün kıyısına gelen Raistlin frubun kaçış hengamesi sonrası Altınay'ın asa sahibine yaptığı şifa yakarışınn ardınadan uyanır. Yol onları kadim şehre henüz ulaştırmıştır ki herkes en dehşet verici kabuuslarından biriyle karşı karşıya kalır. O güne değin sadece masallarda dinledikleri ejderhalardan bir tanesi kanlı canlı biçimde karşılarınadır. Ölümcül karşılaşma Nehiryeli'ni acı bir sona sürükler. O sırada herşeyden habersiz Altınay eski tapınağın ruhani havasında kaybolmuştur. Annesinin ruhu kendisine rehberlik eder ve şifa tanrıçası Mishakal'lı anlatır. Tanrıların kendilerini terk ettiğine inanan insanlar afetten sonra tanrılarını terk etmiştir.  Oysa tanrılar hala oaradadır. Üstelik iyilik ve kötülük tanrıları arasımdaki mücadele Krynn üzerindeki her canlının sonunu getirebilecek bir savaşın fitilini ateşlemek üzeredir. Tanrıça nüridinden öğretilerinin yazılı olduğu Mishakal Diskleri'ni bulup kullanmasını buyurur. 
 
Altınay tanrıçanın kutsadığı mavi kristal asa ile Nehiryeli'nin yanmış bedenini iyileştirir.  Grup tapınak altındaki tünnelerde diskleri aramak için mekanı terk eder. Yeraltındaki mağaralarda kıtadaki en sefil ırklardan biri olan lağım cüceleriyle kaeşılaşırlar. (Soylarının ismi ile Aghartlar)  Raistlin onladan bilgi almak için üzerlerine dostluk büyüsü yapar. İçlerinden Bupu adlı kir pas içindeki cüce Raistlin'in dibinden ayrılmaz. Raistlin gruba uzak bir noktada kardeşi Caramon'dan hedefe ulaştıklarında orada olan başka birşeyi kendisi için getirmesini ister. Kadim büyücülerden Fistandantinus'a ait büyü kitabıdır. Görünüşe göre büyücünün onca yolu gelmesinin de yegane sebebidir. Altınay'ın saldırısı hem kendini hem de ejderhayı yok eder. Ancak bu kez ogenç kadın mucizevi biçimde tapınakta sağlıklı biçimde uyanır. Raistlin ise hayatı pahasına aradığı kitaba Bupu sayesinde kavuşur. Herkes kazanılan mücadelenin kendilerine huzurlu bir uyku bahşedeceğini umarken uzaklarda kızıla boyanan gökyüzü sevdikleri kasaba Solance'ın alevlere teslim olduğunu anlatır


Kış Gecesi Ejderhaları

 
İlk Ejderhalar gökyüzünde belirdiğinde insanların hafızasında birer masal unsurundan fazlası değilken ölümcül nefesleriyle Krynn'ı ateşe verir. Ejderha korkusu insanların en büyük kabusları olurken Karanlık Kraliçe Takhesis'in hükümranlık emellerine karşı kardeşi Işığın tanrısı Paladin ve Tarafsızlığın Tanrısı Gilan bir zamanlar tanrıların insanlardan yüz çevirdiğine inanan Krynn'daki insanları kaderlerine terk mi edecekti? Yol arakadaşları Mavi Asa taşıyıcısı Altınay ve koruyucunu korumak için bir kez daha işbirliği yapar.
 
Phax Tharax'da Kharas Çekici'nin sahiplenmek isteyen Thorbadin'li Tepe cücelerine sunulur.  Bu karar Strum'le Tanis'in arasının gerilmesine neden olur.Tanis Tarsis'in yerel yöneticileri ile mülteci toplumları biraraya getiren divan toplantısında durumu anlatır. Herkes ilk zaferin sarhoşluğundadır. Raistlin öne çıkıp oldukça nahoş şekilde Karanlık Kraliçe Takhesis ve Paladin'in gökte asılı takım yıldızlarının artık yerinde olmadığını anımsatarak savaş çanlarının çalmaya devam ettiği konusunda uyarıda bulunur. Sözlerine kulak asılmaz. 

İlkbahar Şafağı Ejderhaları:


Tutkusuna ve kalbine yenik biçimde Kitiara'dan ayrıkan Tanis limen şehrinde bir handa kendisinden dört gündür haber alamayan arkadaşlarının yanına döner. Kısaca bir ejderha yüceefendisi tarafından esir alındığını ve bir yol bulunca kaçtığını anlatır. Kimse onu sorgulamaz. Sadece Raistlin sözlerine inanmaz ama yalanlamak için de bir harekette bulunmaz. Herkesin O'nun sözüne karşılık yarımelfe inanacağının farkındadur. Yalanı vicdanını yaralasa da sessizliğini korur. Ertesi gün erken saatte Fostam'a duğru yola çıkmaları gerektiğini anlatır. Limanda yaklaşan fırtınayı görmezden gelip gemi kaptanına yola çıkmaları için delicesine ısrar eder. Dilsiz Berem de güvertede çalışanlardan biridir. Kötü hava şartları fırtınayı beraberinde getirir. Gökyüzünde süzülen beş ejderha ve onları komuta eden mavi zırhlı rjderha yüceefendisi gökyüzünde belirir. Saldırı hazırlığındadadır. Ansızın herşeyi zaten farkında olan Raistlin direkt adı ile ona seslenerek varlıklarını belli edince Kitiara durmak zorunda kalır. Böylece Tanis'in yalanı da açığa çıkmış olur. 
 
Kurtuluş ümidi yoktur. Gemi İstar Kan Denizi'nin ortasında gökyüzünden gelenin tehditin yanı sıra dalgalarla mücadele halindedir. Tanis ansızın halen bir şansları olduğunu hatırlar. Ejderha küresine sahiptirler. Raistlin'i bulmak için koşturur. Büyücü zaten harekete geçmiştir. Ancak Tanis umutsuzca fark eder ki sandıklarının aksine bu kez büyüyü sadece kendisinin kaçışı için kullanacaktır. Caramon'u geride bırkmamasını söyler. Adam umursamaz. Uzun süredir ikizi ile sakladıkları sırrı ortaya dökmekten çekinmez. Caramon'un zayıflığını ve ona ihtiyacı olduğunu hatırlatan sözlerine artık gücünün zirvesinde olduğunu ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadığını haykırır. Beyninde yankılanan ve en zor zamanlarında büyülerini hatırlamasını ya da daha önce hiç bilmediği şeyleri yapabilmesini sağlayan o sesle hayatı için bir kez daha pazarlık yaparken artık onun kim olduğu da dahil hafızasındaki boşluklar dolmuştur. Sonra kristali kullanarak kendini bulunduğu düzlemden uzağa Phalantalas'taki büyük kütüphaneye taşıyacak büyülü sözleri söyler. Gemi dalgalarla birlikte sulara gömülür. Caramon Tika Tanis denizin dibinde İstar şehrinin kalıntılarında uyanırlar. Karaya ait bir insan büyücü ve o zamana kadar elfler arasında bile sadece masallarda adı geçen deniz elflerinden biri tarafından kurtarılmışlardır. Raistlin ise Phalantalas kütüphanesinin merdivenlerinde kan ravan içinde bulunur ve çalışanlar tarih kayıtçısı Astinus'a haber verirler.

Strum'ün hayatını kaybettiği kaledeki savaşının ardından kumandanlık için seçilen elf prensesi Lauralana abisi Gilthanas ve Yabani Elf Silvara sayesinde geri dönen ışığın tarafındanki gümüş ve platin ejderhalar sayesinde ikinci savaşı da kazanır. Phalantas Şehri artık Altın Komutan olarak anılan  genç kadını kabul etmiş ve O'na ve kucak açmıştır. Genç kadın o sabah Vali tarfından kabul edilir. Şehrin ortasında yer alan ve laneti hakkında anlatılan hikayeyi dinlemek ister. O sırada Tarihçi astinus jkabul salonuna girer. Genç kadın fark eder ki odada bulunan herkes adama saygı için ayağa kalkmıştır. Astinus'un sözlerine kulak verir. Afetten önce kıtada var olan beş büyücülük kulesinden biridir bu yapı. İstar'ın kral rahibi gücüne gölge düşürdüğüne inandığı büyücülere karşı halkı kışkırtmış byünün tehlikede olduğu gerçeği ile yüzleşen üç büyü tarikatı da eşine nadir rastlanır şekilde birleşerek kulelerden sadece birine yerleşecekleri sözünü vermişlerdir. Yine de Phalantas'da olaylar devam etmiş ve kuleyi terk eden bir kara cüppeli "Geçmişin ve Şimdinin Efendisi gelene kadar kulenin kapılarını herkese kapatacak bir lanet yaparak intihar etmiştir. Tanis ve Kitiara hakındaki rüya hale içini kemirirken herşeyi bildiği söylenen adama sormadan edemez. Odadakilerin gözünde küçük çımarık bir elf prensesine dönüşmüştür. Astinus bunları bırakıp işine odaklanmasını önerir. Ansızın Kitiara'dan esir değişimi öeneren bir mektup gelir. Tanis'e karşılık ellerinde tuttukları bir komutanı istemektedir. Tabii bu bir tuzaktır ve saf davranan kız da tuzağa düşer. Bu kez Ejderha Yüceefendisi şehrin yönetimine haber yollar. Üç hafta içinde yeşil ziynetli adam Berem teslim edilecek, gümüş ve platin ejderhalar evlerine dönecek, üç elf diyarı karanlık kraliçeye sadakatini sunacaktır. Phalantas'a ulaşan Tanis ve beraberindekiler olayları öğrenir. Gilthanas kardeşinin başına gelenler için bütünüyle onu suçlar. Tanis Karanlık kraliçenin ordularını yönettiği yere, Neraka'ya girmeye karar verir. Tanis orduların komutası için Gilthanas'ı öneriri. Altınay ve Nehiryeli bu kez geride kalırlar. Pirinç Ejderhaların sıryında yola düşerler. Bu sırada Huma devrinde yaşamış Altın Ejderha ile yollarına bir kez daha Fizban çıkar. Yarattığı keşmekeş ınları yaya bırakır. Yol güzergahı bir zamanlar tanrıların yaşadığı söylenen Godshome'a uzanır. Ejderanların pususunu ve kovalamacasını Fizban'ın büyüleri sayesinde aşarlar. Berem kaçmaya çalışır. Onu kovalayan Flint kalp krizi geçirir. Tanis adaının yaşlı dostunu incittiğini sanır ve kendini kaybedercesine kılıcını saplar. Flint Fizban'a bambaşka biriymiş gibi konuşur ve son nefesini verir. Yaşlı büyücü Flint'in bedenini kucaklayarak uzaklaşır. Tanis ona yetişmeye çalışırken yerdeki siyah bir taşta büyünün üç tanrısının aylarını ve Paladin'i simgeleyen cengaver takım yldızını görür. 

Karanlık Kraliçe Takhisis'in Neraka tapınağına girmek içim Tanis ve Caramon ile büyücü kılığındaki Berem Tike ile Tas'ı esir eden askerler gibi davranırlar. Ancak giriş çıkışları kontrol eden ejderan muhafız komutanı hafife alınacak biri değildir. Bu sırada Ejderha Yücecefendisi'nin gelişi duyrulur. Bunu fırsat bilen Tanis Kitiara'ya seslenir. Aradığı adamı yanı başında bulan kadın geliş nedenini öğrenince elbette mutlu olmaz. Yarımelf hayatı karşılığında Laurana'yı istemektedir. Pazarlığı kabul eder. Karşılığında Tanis onun komutanlarından biri olacak Kraliçe'nini teşrif edeceği tören gecesi bağlılığını sunacaktır. Öte yandan Berem ve Caramon Tas ve Tika'yı kaybeder. Berem zaten ölen kızkardeşinin çağrısını duymaktadır ve adeta aklını kaybetmil gibdir. Caramon adamı izlemeye çalışır. Karanlık koridorlarda bebek ejderhaların ve muhafızların saldırılarını savuşturmaya çalışırken yaralanır. Tanis kabul salonunda Tanrıça'nın girişini izler. Birçok ejderha yüceefendisi ile birlikte Kitiara da oradadır.Kraliçe ışığın tarafındaki Elf Prensesinini getirilmesini emreder. Laurana  Karanlık Lord Soth tarafından sunağa bırakılır. Kitiara Orduların lider Ariakas'ı gölgede bırakmak ve kraliçenin gözdesi olmak arzusundadır. Bu Ansalon' kimin hükmedeceğinin belirleneceği andır. Esiri takdim ettikten sonra Tanis'i çağırır. Tanrıça önünde dizlerinin üzerine kapanan Tanis o güç karşısında ezildiğini hisseder. Bu arada Ariakas ve Kitiara arasındaki güç yarışının farkına varır. Ariakas'ı öldürmek için harekete geçer ancak esefle fark eder ki adam aynı zamanda bir büyü kullanıcısıdır. Tamamen yenildiğini düşündüğü anda dunağın arkasında belli belirsiz bir karaltıdan geldiğini anladığı ses ona yardım edeceğiini ve harekete geçmesini söyler. Laurana için oradan ölü olarak bile ayrılabileceğine karar verir ve harekete geçer Kılıcını adamın kalbine saplarken adamdan yayılan büyülü kalkana çarpacağını ve öleceğini düşünmüştür. Ancak tam saldırdığı sırada tepesinde parlayan şimşek işini kolaylaştırmış ve hedefini bulmasını sağlamıştır. Ariakas kanlar içinde yere yığılır. Rakibini deviren Kitiara beklediği fırsatın eline geçtiğini düşünür. Ama Tanis beklediği gibi onunla hükmetnek derdinde değildir. Laurana ile gitmeyi istemektedir. 
 
Caramon kan kaybı yüzünden zor durumdadır. Mekanda sıkışıp kalmıştır. Ansızın bir emir sözcüğü ile ortam aydınlanır ve Tamamen sağlığına kavuşmuş ve bambaşka biri gibi götünen Raistlin siyah cübbelere bürünmüş halde karşısında belirir. Kardeşinin zayıflığından ve kendisine ihtiyaç duymasından belirgin bir zevk duyarak Berem'i hareketsiz kıldıktan sonra ulaştığı gücü sergiler. Salonda Tanis'e de yardım eden odur. Karanlık kraliçenin yaşayanlarn dünyasına girişini engelleyen Berem ve onu koruyan kızkardeşinin ruhudur. Kraliçe'nin geçişini engelleyerek bu düzlemede yaşayan en güçlü kişi olacaktır. Berem'in ölüme koşmasına izin verir. Onu karanlıkta da izlemeye gönüllü görünen kardeşine artık kendi yollarına giden iki insan olduklarını söyler. Ejderha küresi ilebir zamanlar elf Lordu Lorac'ı kontrolü altında tutan Ejderha Cryn Kan Felaketini çağırır. Kendisini bekleyen gelecee doğru adım atar. Palanthas sokaklarında yürür. Yüzyıllar önce lanetlenmiş kulelerin kapısına gelir ve geçmişin ve şimdidnin efendisi olarak içeri girer. Sevdikleri insanlara veda etmek zorunda kalan yol arkadaşları hüzünüdür. Fizban bilinen adı ile Paladin hayatlarının yeni yol ayrımında özellikle Caramon'a ikiziyni bırakıp kendi yolunda gitmesini salık verir. Flin'in kaybınıderinlerden hisseden Tas'ı teselli eder. Kraliçenin gelişi engellenmiş olsa da başıboş ejderha yüceefendileri ve kötü ejderhaların yaratacağı kötülük tümüyle sökülüp atılmış değildir


 
Notlar: Arkabahçe yayıncılıkta basılan Larry Elmore'un berbat karakter çizimlerine sahip  bu ilk üçlemenin kapağı şimdiki baskılardan değildi. Yukarıdaki kapakların çizeri Matt Stawicki mükemmel iş çıkarmış doğrusu. Hangi kafanın tercihiydi bilemiyorum ama Arka Bahçe Yayıncılığın seçimine her daim saçma bulmuşumdur.

0 Comments:

Yorum Gönder